Kalktım gittim ilim meclisine, ilim irfan geride kalmış, ille edep ille edep!

Archive for Nisan 4, 2016

EVİN BEREKETİNİ ARTTIRAN ŞEYLER

Evin bereketli olmasının sağlamak için sekiz tane sebebi vardır. Evin bereketli olmasının bu sekiz yöntemi bize Kur’an-ı Kerim ve sünneti seniyede haber verilmiştir. Bu sekiz madde yapıldığı taktirde evde bereket eksik olmaz ve evde bol bereket olur.
 Birincisi evde bol bol Kur’an-ı Kerim okumaktır.
Kur’an-ı Kerim öğretmek tecvidini öğrenmek onun ilmiyle uğraşmak
وَهٰـذَا كِتَابٌ اَنْزَلْنَاهُ مُبَارَكٌ …

İşte bu (Kur’an) da, bereket kaynağı (EN’ÂM suresi 92. ayet) (Resmi:6/İniş:55

Hadis-i şerifte beyan edilir ki:
“Bir ev, içinde Kur’ân okunması sebebiyle o evde oturanlara genişlik, ferahlık verir. Orada melekler hazır bulunur. Şeytanlar kaçar, evin hayır ve bereketi artar. İçinde Kur’ân okunmayan bir ev ise içindekilere dar gelir. O evde melekler gider, şeytanlar hazır bulunur, evin hayır ve bereketi de o olur.” (Darimi, Sünen: 2/429-430. Fezailü’l-Kur’ân 1.)
 İkincisi ise besmele ve allahı zikirdir.
Hazret-i Câbir (Allah O’ndan razı olsun) der ki:

“Resûlullah’ın (aleyhissalatü vesselâm) şöyle buyurduğunu işittim:

Kişi evine girerken veya yemek yerken Allah’ın ismini zikrederse (Besmele çekerse), Şeytan, avanesine, ‘Burada sizin için gecelemek de yok, beslenmek de yoktur’ der. Ama kişi evine girerken Allah’ı zikretmezse, Şeytan, avanesine bu kez, ‘Geceleyeceğiniz yere kavuştunuz’ der. Kişi bir de Allah’ı zikretmezse, Şeytan bu sefer, ‘Yatmaya da, yemeğe de kavuştunuz’ der.” Müslim, İçecekler
 Üçüncüsü ise sadakadır.
Evin bereketli olmasının sebeblerinden biri de sadakadır özellikle gizli verilen sadakadır. Çünkü efendimiz salllalahualeyhivesellem diyorki;
(Gizli verilen sadaka, Allah’ın gazabını söndürür.) [Beyheki]

 Dördüncüsü ise silet-ü rahimdir.
Çünkü efendimiz salllalahualeyhivesellem şöyle buyurmuştur, silet-ü rahim, güzel ahlak, güzel komşuluk, rızkı bollaştırır ve ömrü uzatır. Tirmizi.
 Beşincisi ise; rızık talep etmede erken başlamak.
Rızkı talep etmek için erken saatlerde çıkmak çünkü efendimiz salllalahualeyhivesellem (Ya Rabbi, işine erken gidenin çalışmasını bereketli kıl.) ebu davud.
 Altıncısı ise Namazı vaktinde kılmak geçirmemek, kaza yapmamak;
وَاْمُرْ اَهْلَكَ بِالصَّلٰوةِ وَاصْطَبِرْ عَلَيْهَا لَا نَسْپَلُكَ رِزْقًا نَحْنُ نَرْزُقُكَ وَالْعَاقِبَةُ لِلتَّقْوٰى
Ailene namazı emret, kendin de ona sabırla devam et! Biz senden rızık istemiyoruz. Seni biz rızıklandırıyoruz. Sonuç takvanındır! (TÂHÂ suresi 132. ayet) (Resmi:20
 Yedinci Allah’a hakkıyla tevekkül etmek;
Hadisi şerifte; Eğer siz Allah’a hakkıyla tevekkül etseydiniz, kuşların sabah aç çıkıp akşam tok döndüğü gibi sizi rızklandırırdı! İbni Mace 4164 [10]
 sekizinci Sürekli istiğfar getirmek;
kim istiğfar getirmeye devam ederse Allah onu bütün sıkıntılarından kurtarır, bütün kederlerini giderir ve hiç ummadığı yerden rızıklandırır. (ebu, davud ibni mace, Ahmed)
Evin bereketli olmasının kaynakları işte bunlardır. Her birini Allah Teala ve resulü kitabında ve sünnetinde bize haber vermiştir. Resulullahın sallallahu aleyhivesellemin söyledikleride Allah tealanın haber verdiği gibidir. çünkü Ayeti kerimede ;
مَنْ يُطِعِ الرَّسُولَ فَقَدْ اَطَاعَ اللّٰهَ وَمَنْ تَوَلّٰى فَمَا اَرْسَلْنَاكَ عَلَيْهِمْ حَفٖيظًا
Kim peygambere itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur. Kim yüz çevirirse, bilsin ki biz seni onlara bekçi göndermedik. (NİSA suresi 80. ayet) ve

وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوٰى اِنْ هُوَ اِلَّا وَحْيٌ يُوحٰى
O, nefis arzusu ile konuşmaz. Onun konuştuğu İndirilmiş bir vahiyden başkası değildir. (NECM suresi 4. 5. ayet) ve yine;

…وَمَا اٰتٰیكُمُ الرَّسُولُ فَخُذُوهُ وَمَا نَهٰیكُمْ عَنْهُ فَانْتَهُوا وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِ
Resul size ne verdiyse onu alın; sizi neden yasakladıysa ona son verin ve Allah’tan korkun. Hiç kuşkusuz, Allah’ın azabı çok şiddetlidir. (HAŞR suresi 7. ayet)
Hal böyle olunca peygamberimiz salllalahu aleyhi vesellemin hadislerininde bir hüküm ifade ettiği ayeti kerimeyle birlikte efendimizin söz davranışlarınında bağlayıcı olduğu anlaşılıyor. Demekki hadisler ayetlerin mütemmimcüzleridir. (tamamlayıcıları) dolayısıyla ayet ile hadisi bir bütün olarak anlamalıyız. Ve peygamberin sözlerini kaleye almalı hadis deyipte geçmemeliyiz.