KUTLU DOĞUM

Bu ayki makalemizin ana konusunu bir soru ve cevap oluşturacaktır. Sorumuz şudur; doğum günü kutlamak caizmidir? Bu soruya karşılık kesin ve net bir cevap olarak caiz değildir cevabı verilir çünkü doğum günü kutlamak İslam kültür ve medeniyetinde yoktur bununla birlikte evlilik yıldönümleri , sevgililer günü, anneler-babalar günü, yeni yıl-yılbaşı (Noel) vs. kutlanmaları da caiz değildir bunların hepside Yahudi ve hiristiyanların kültür ve medeniyetlerinin adetidir Allah Teala Âyeti kerimesinde;
يَا اَيُّهَا الَّذٖينَ اٰمَنُوا لَا تَتَّخِذُوا الْيَهُودَ وَالنَّصَارٰى اَوْلِيَاءَ بَعْضُهُمْ اَوْلِيَاءُ بَعْضٍ وَمَنْ يَتَوَلَّهُمْ مِنْكُمْ فَاِنَّهُ مِنْهُمْ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِى الْقَوْمَ الظَّالِمٖينَ
(Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.) buradaki dost aynı zamanda onlara benzemeyi onların yaptığını yaptığını, onları taklit etmeyi nehyetmektedir çünkü insan sevdiğinin, dostunun, yaptığını çalışır bir çocuk ilk olarak anne babasını büyük kardeşlerini taklit ederek büyümezmi? Bir hadisi şerifte ise;
“Kim bir topluluğun sayısını çoğaltırsa o da onlardandır. Ve kim bir kavmin amelinden razı olursa onların amellerinde ortaktır. Dolayısıyla doğum gününü kutlamayıp ona razı olsan dahi o, günaha dahilsin ya birde o, ameli, işi yapıyor isen günahını sen düşün! Bir başka hadisi şerifte ise;
İbni Ömer(radıyallahuanhu)’dan gelen bir rivayette Hz. Muhammed (sallallahualeyhi vesellem) şöyle buyurmuştur :
“Kendisini bir kavme benzetmeye çalışan kimse, O kavimdendir.”
Yine bir diğer hadisi şerifte: Abdullah b. Ömer’den radiyallahu anhudan rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahualeyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Kim kendini bir kavme benzetirse, o da onlardandır.”
Burada benzetmeden kasıt onların örf ve adetlerine uyarsa onların yaptığını taklit eder ise manasındadır çünkü bir başka hadisi şerifte; Rasulullah (Sallallahualeyhi vesellem) şöyle buyurdu:
Her kim bir kavmi taklit ederse, onlardandır.
Yine Enes’in (radiyallahu anhu) yanına iki örgüsü olan bir genç girdi. Enes kendisine:
“Bu iki saçları ya kes ya da kısalt, çünkü bu yahudilerin adetidir.” dedi.
Eğer bir insan hak yoldamıdır yoksa batıl da mıdır anlamasını istiyor ise püf noktası yahudi ve hiristiyanların ve küfür ehlinin yaptığını yapmayacaksın ve onların yaptığının tam zıttını yapacaksın işte ozaman sen hak yoldasın demektir çünkü belki yaşadığın bölgede ve çevrede yahudi ve hiristiyanlar bulunmadığı için onları görüp onların yaptığını takib edip aksini uygulayamazsın ama küfür ehli sürekli yahudi ve hiristiyanların takibinde ve her an onları taklitle meşkuldür dolayısıyla bu durumda küfür ehlinin yaptığının tam zıttını yapmak ve onların yaptığını yapmamak seni doğru yola iletecektir.
Abdullah b. Amr dedi ki:

“Kim yabancıların ülkesinde kalırda, onların yeni yıllarını ve bayram, festival ve galalarını kutlayarak bu şekilde onlara benzer ve bu hal üzereyken ölürse, Kıyamet Gününde onlarla birlikte haşrolunur.”
Ebi Sa’îd el-Hudri (radiyallahuanhu)’dan Nebi (sallallahualeyhi vesellem)’in şöyle dediğini rivayet etti:
Kendinizden öncekileri, karış karış ve adım adım takip edeceksiniz. Onlar bir kertenkele deliğine girseler bile,takip edeceksiniz.
Dedik ki; “Ya Rasulallah! Onlar yahudiler ve hiristiyanlarmıdır?”
Dedi ki,Ya kim olacak? Bu hadisi şeriften anlaşılan “takip edeceksiniz” cümlesi yani onlara takip etmeyin onlara uymayın onların yaptığını yapmayın islam kültür ve medeniyetine göre yaşayın birşey islam kültür ve medeniyetinde var ise uygulayın yok ise ondan şiddetle kaçının demektir. Bir ayeti kerimede;

كُلُّ نَفْسٍ بِمَا كَسَبَتْ رَهِينَةٌ {38} إِلَّا أَصْحَابَ الْيَمِينِ {39} فِي جَنَّاتٍ يَتَسَاءلُونَ

{40} عَنِ الْمُجْرِمِينَ {41} مَا سَلَكَكُمْ فِي سَقَرَ {42} قَالُوا لَمْ نَكُ مِنَ

الْمُصَلِّينَ {43} وَلَمْ نَكُ نُطْعِمُ الْمِسْكِينَ {44} وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ

الْخَائِضِينَ {45} وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوْمِ الدِّينِ {46} حَتَّى أَتَانَا الْيَقِينُ {47}

فَمَا تَنفَعُهُمْ شَفَاعَةُ الشَّافِعِينَ {48} فَمَا لَهُمْ عَنِ التَّذْكِرَةِ مُعْرِضِينَ

{49}كَأَنَّهُمْ حُمُرٌ مُّسْتَنفِرَةٌ {50} فَرَّتْ مِن قَسْوَرَةٍ
“Herkes kazandığına karşılık bir rehindir. Ancak amel defterleri sağından verilenler hariç. Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: “Sizi cehenneme ne soktu?” Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik.” “Yoksula yedirmezdik.” “Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık.”Ve biz hesap ve ceza gününü yalanlardık “Nihayet ölüm bize gelip çattı. Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. Böyle iken onlara ne oluyor ki, âdeta arslandan ürküp kaçan yaban eşekleri gibi hâla öğütten yüz çeviriyorlar? ” (MÜDDESSİR suresi 38-51. ayet)
Bu durumda Yahudi, hiristiyanlar ve onların yarenleri olan küfür ehli Allah tealanın getirmiş olduğu emir ve yasaklardan, islamın kültür ve medeniyetinden yaban eşeklerinin “zebraların” arslan veya yırtıcı bir hayvan gördükleri zaman kaçtıkları gibi kaçıyorlar ise yani onların islamiyete uzaklığı ve islamiyete yaklaşmamaları Âyeti kerimede bu derece dehşetli duruma benzetildi ise sen neden israrla onların örf ve adetlerinde olan ve dinlerinde olan uygulamaları uyguluyorsun kutluyorsun ve yaşıyorsun onlar senin dininin uygulamalarından örf ve adetlerinden, medeniyetinden şiddetle kaçarken sende şiddetle onların uygulamalarını uyguluyor onların örf ve adetlerini icra ediyorsun bir Müslüman şuurlanmalı ve bu durumdan vazgeçmelidir.
Kutlu doğum haftasına gelince! Madem doğum günü kutlamak caiz değilde her yıl peygamberin sallallahualeyhivesellem’in doğum günü kutlanıyor peki buna ne cevap verirsin denir ise; cevaba ilk önce şöyle bir hadisi şerif ile başlamak gerekir.
“Beni, hıristiyanların Meryem oğlu İsa’yı aşırı bir şekilde övdükleri gibi övmeyin. Ben, ancak bir kulum ve benim için Allah’ın kulu ve elçisidir, deyin.” Burada efendimiz sallallahu aleyhivesellem yani beni hazreti isa gibi ilahlaştrmayın demek istemiştir efendimiz sağlığında kesinlikle doğum gününü kutlamadı fakat efendimiz mübarek bir gecede doğmuştur pazartesi gecesi ve efendimiz doğumundan sonra bu geceye mevlüd kandili denmiştir manası mevlüd doğum demektir kandil ise ışıktır doğum ışığı gecesi anlamına gelen bu ismin verilmesinin sebebi ise efendimizin doğumu ile Mecusilerin ateşi o, batıl ışık söndü yerine ise hakka hidayetine eriştirecek ışık doğdu anlamına gelen efendimizin doğumu günü aslında işte bu mübarek mucize için ihya ediliyor fakat bununla birlikte ilahi, mevlid dediğimiz medhiyelerle efendimiz anılıp bir kutlama eşliğinde Müslümanlara özellikle yeni nesile senin peygamberin budur işte o, kutlu insan bugün doğdu o, doğunca tüm küfür kandilleri söndü tek hakka götüren kendisinin hidayet kandili yandı o, işte bu gün doğdu o, doğunca kisranın sarayı sallandı İslam duvarının temeli atıldı o, işte bugün doğdu o, doğunca Yahudi ve hiristiyanların yıldızı kaydı islamın yıldızı yükseldi o, işte bugün doğdu o, doğunca rahmet doğdu kız çocukları diri diri gömülmekten kurtuldu.. onun ecdadı, anası babası çoluk çocuğu şunlardır ehlibeyti bunlardır diye Müslümanları özellikle yeni nesili bilgilendirmek, öğretmek, şuurlandırmaktır yoksa burada amac eğendimiz’e bir doğum günü partisi yapmak ve bu partide eylenmek kutlama yapmak değildir mübarek olan bu geceyi ihya etmektir fakat bu son zamanlarda diyanet işleri efendimiz hakkında verilen seminerler sempozyumlar, bilgilendirme sohbet ve vaazları biraz daha uzasında Müslümanlar efendimiz hakkında daha fazla bilgi istifade etsin diye kutlu doğum haftası şeklinde bir hafta tahsis etmişlerdir bu hafta süresince yapılan etkinliklerde ise herhangibir dinen sakınca yoktur caizdir ve Müslümanların peygamberini tanıyıp, bilme ve öğrenmeleri için faydalıdır.