Kalktım gittim ilim meclisine, ilim irfan geride kalmış, ille edep ille edep!

İslamiyet bir ibadet, taat, inanç olmakla birlikte bir yaşam biçimidir. Aile hayatından tiçaret ve iş hayatına kadar heryerde ve her zaman İslamiyet, bize yol gösterici ve kural koyucu, olmuştur. Dolayısıyla yaşamımızın her anını hatta düğünümüzü dahi islamiyetin koymuş olduğu kurallar çerçevesinde yapmamız gerekir. Burada düğünlerde müzikli eğlence yapmanın sakıncalı olup olmadığı akla gelmektedir. İsrail oğullarına gönderilen peygamberler bizzat müzik ile meşgûl olmuşlar ve müzik âletleri çalmışlardır. Hz. Dâvûd’un çok güzel bir sese sahip olduğu, “mizmar” adı verilen bir müzik âletini çaldığı ve sayıları çok fazla olan bir heyetin devâmlı olarak onun sarayında müzik yaptığı İslâm ve Batı kaynaklarında geçer. Müslüman toplumlar arasında yaygın olan “Dâvûdî Ses” deyimi de buradan kaynaklanmıştır. Sinagoglarda asırlardır yapılmakta olan dinî Yahûdî Müziği Sinagog müziğindeki çalgısal gösteriler hiristiyanların kilisede ayin esnasında çaldığı müzikler zaman içerisinde vokal müzik çeşitlerine dönüşmüştür. Fakat Kur’an-ı Kerim’de “Halktan öyle birtakım kimseler de vardır ki alay konusu yapmak ve körü körüne halkı Allah’ın yolundan sapıtmak için eğlencelik söz satın alırlar, sahibini hor ve hakîr edici azap işte bunlar içindir” (Lokman 6). Ayetiyle yasaklanmıştır çünkü eski inanışlara özendirme rağbet ettirme vardır. Yine “Güç yetirebildiklerini sesinle zillete ve meskenete düşür” (İsrâ 64). Biliyoruzki barlarda, pavyonlarda içki, kumarhaneler, meyhaneler vs. yerlerde insanlar müzik dinleyerek zelil durumlara düşer bu müzik şarkı türkü bana ilham veriyor diyerek içerde içer. Bütün bunlar bu ayetin apaçık yansımasıdır. Ve sonunda dışkısını dahi altına yapacak duruma gelir. Bu ayetler aynı zamanda müzikle birlikte söylenen şarkılarıda kasdeder. Nitekim Resulullah (s.a.s.), nikahın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizi, Nikah, 6). Çünkü nikah ilandır duyurudur bunu davullada yapanlar vardır. Fakat bizi ilgilendiren kısım burada oynamaktır. Kız erkek veya bayan bayana oynamanın caiz olup olmamasıdır.bu hususta bir bayram günü Hz. Aişe’nin yanında def çalıp türkü söyleyen iki kız çocuğunu yadırgayanları peygamberimiz sallalahualeyhivesellem “Bırakın bu gün bayramdır.” diyerek uyarmıştır (Müslim, İydeyn, 4). Başka bir hadiste Hz. Aişe (r.a.) anlatıyor: “Benim yanımda iki kız çocuğu, Buas savaşı ile ilgili hamasi ezgiler söylerken Resulullah (s.a.s.) çıkageldi. Gidip yatağın üzerine yan üstü uzandı ve yüzünü de aksi istikamete çevirdi, derken babam Ebu Bekir (r.a.) içeri girdi. Beni azarladı ve ‘Resulullah’ın hane-i saadetlerinde şeytan çalgısı ha!’ dedi. “((demekki ozamanda çalgı kötü bir şey olarak biliniyordu))” Bunun üzerine Resulullah (s.a.s.), ona yönelip ‘Bırak onları (söylesinler!)’ buyurdu. Onlar sohbete dalıp, bizden dikkatlerini çekince, ben çocuklara göz işareti yaptım, kalkıp gittiler.” (Buhari, İydeyn, 2) Bu hadislerde çalıp türkü söyleyen kız çocuklarından bahsedilmektedir. Herkesin bildiği üzere çocuklar mükellef değildir. Çalıp oynamaları çok normaldir. Diğer bir rivayette Hz. Aişe (r.a.) der ki: “Bir bayram günüydü. Habeşliler, mescitte kılıç-kalkan oyunu oynuyorlardı. Ben mi Resulullah’tan (s.a.s.) talep etmiştim yoksa o mu dedi, bilemiyorum; – Seyretmek ister misin? buyurdular. Ben de, – Tabii! dedim. Kalktı, beni arkasına aldı, yanağım yanağına yakın halde durduk. – Ey Erfideoğulları göreyim sizi oynayın diyordu. Ben usanıncaya kadar böyle devam ettik. Usandığımı fark edince, – Yeter mi? buyurdular. Ben, – Evet! dedim. Bunun üzerine; – Öyleyse git! dediler.” (Buhari, İydeyn 2; Müslim, İydeyn,4) eğer farkına vardıysanız burada habeşiler diyor bilindiği üzere habeşiler o devirde köle bir ikincisi ise Habeşistan o devirde hiristiyan bir halk bilal habeşi gibi müslümanlığı kabul edip islama giren habeşiler olmuşsada elle sayılacak kadar az ve en önemlisi burada peygamberimizin (s.a.s.) hazreti aişeye izin verdiği şey hiristiyan kölelerin oyununu seyretmek oyun oynanmasına izin vermiyor kölelerin oyununu seyretme izni veriyor. Amir İbn Sa’d (r.a.) anlatıyor: “Bir düğün sırasında Karaza İbn Ka’b ve Ebu Mes’ud el-Ensari’nin yanına girdim, bazı kız çocukları şarkı söylüyorlardı. Ben dayanamayıp, ‘Sizler, Resulullah’ın (s.a.s.) Bedir ashabından olun da yanınızda şu iş yapılsın, olacak şey değil!’ “((demekki ozamanda çalgı kötü bir şey olarak biliniyordu))”dedim. Bunun üzerine onlar, ‘Otur, dilersen bizimle dinle, dilersen git, Bize düğünde eğlenme ruhsatı verildi!’ dediler.” (Nesai, Nikah, 80) ve yine bu hadiste kız çocuklarının şarkı söylediğini bedir ashabınında onları seyrettiğini “yanınızda şu iş yapılsın, olacak şey değil!’ dedim.” Sözüyle anlıyoruz burada bedir ashabının “Bize düğünde eğlenme ruhsatı verildi!’ dediler.” Kelimesinden kasıt seyretmek olduğunu yine olayda geçen durumdan anlıyoruz. Demekki burada izin verilen şey çocuk, köle, cariye ve gayri müslimlerin oyununu, sergilediği eğlenceyi sadece seyretmektir. Bütün bunları ve günümüz şartlarınıda değerlendirdiğimizde kız /erkek ve bayan bayana oynamakta caiz değildir. Peki niçin? Özellikle günümüz şartlarına göre dedim çünkü öncelikle bu hususta var olan ayet ve hadislerden peygamberimizin sallallahualeyhivesellem oyun ve sergilenen eğlenceyi sadece izlemeye müsaade ettiği anlamı çıkar. Diğer taraftan peygamberimizin sallalahualeyhivesellem hadislerinden kadın kadına oynamanın caiz olduğu anlaşılsaydı bile bayanlardan başkasının alınmadığı bir eğlence ortamında da günümüz teknolojisinde gizli kameradan tutunda her çeşit görüntüler kaydedilmektedir. Bu görüntü ve vidyolarında bir namahremin eline ulaşabileceği ihtimaliyle de kadın kadına denilen şekilde dahi oynayıp eğlenilmesi caiz değildir. Kaldıki efendimizin buyurduğu şu hadisler daima gözardı ediliyor. Üçü hariç, müslümanın her türlü eglencesi haramdır: eşlerin birbiriyle oynaşması, atını eğitmesi ve atış yapması” (197 ibn Âbidîn VI/395; krs. Tirmizî, fedailü`I-cihad 11; ibn Mace, cihad 19; Dârimî cihad 14; Müsned IV/144,148.) “Melekler atıcılıktan başka hiçbir eğlencede hazır bulunmazlar” (198 ibn Âbidîn, VI/404.) “Allah`a tâattan alıkoyan her eğlence batıldır” (199 Buhârî, Isti`zân 52) öyleyse net birşekilde söyleyebilirizki kadın kadına erkek kadına erkek erkeğe oynamak caiz değilidir.

Yorum bırakın